İdari Para Cezasının İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

Putin aleyhine çıkarılan tutuklama kararına ilişkin yargı yetkisi, Ukrayna’nın 21 Kasım 2013 tarihinde itibaren UCM’nin yargı yetkisini tanıması kapsamında, Ukrayna topraklarında gerçekleşen fiillere ilişkin olarak doğmuştur. Bu bakımdan Rusya’nın üye ülke olmaması bir etki yaratmamaktadır. Ancak UCM sadece Ukrayna’da gerçekleşen fiilleri ile alakalı yargılama yapabilecektir. Sahada gerçekleştiği iddia edilen fiillerin Putin ile ilişkilendirilmesi ise UCM Statüsünün 28. Maddesi kapsamında mümkün olup, maddeye göre etkin otorite ve kontrol sahibi üstler astların yaptığı fiillerden icraen veya ihmalen sorumlu tutulabilmektedir. [29] Ülkemizde, futbolcu lisanslarının tescili sırasında kulüplerin, Türkiye Futbol Federasyonu organ ve kurullarının verdiği kararlara karşı yargı organlarına başvurmayacaklarına ilişkin bir taahhütname imzalamaları gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde, Fenerbahçeli futbolcu Deniz Barış’ın Yargıtay’a başvurarak Tahkim Kurulu kararını bozdurmasının ardından, söz konusu taahhütnamenin geçerliliği tartışılmaya başlanmıştır, bkz.

TCK’da suç tiplerine özel hükümler kısmında bir hüküm halinde yer verilirken, hakaret suçunda farklı olarak suç 125. Maddede tanımlanmış, devamı maddelerinde ise hakaret suçu ile ilgili değerlendirilmesi gereken belirli durumlara ilişkin özel düzenlemelere yer verilmiştir. TCK m.125 hükmünde hakaret suçu tanımlanırken, TCK m.126’da hakaret suçunun mağdurunun belirlenmesine ilişkin düzenleme öngörülmüş, 127. Maddede hakaret teşkil eden isnadın ispatına ilişkin hükme yer verilmiştir. TCK m.128’de iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında hakaret suçunun işlenmesine ilişkin cezasızlık hali öngören norma yer verilmiş, 129. Maddede hakaretin bir haksız fiile veya hakarete karşılık olarak gerçekleştirilmesi halinde uygulanabilecek bir hüküm düzenlenmiş, 130\. Burada oyna ve unutulmaz deneyimler yaşa paribahis giriş\. Maddelerde ise kişinin hatırasına hakaret suçu düzenlenmiş ve hakaret suçunun soruşturma ve kovuşturma koşulları öngörülmüştür. Bu yazımızda; suçun manevi unsurlarından olan olası kast ve bilinçli taksir hakkında kısaca bilgi verilecek, sonrasında, haberlere ve sosyal medyaya yansıyan iki örnek olay kapsamında olası kast bilinçli taksir değerlendirmesi yapılacaktır. Bir görüşe göre; seçimlerin “seçenler” ve “seçilenler” olarak iki süjesi bulunmaktadır. Seçim kanunlarında herhangi bir özneyi etkileyecek şartlarda yapılan değişikliğin uygulama alanına yönelik Anayasa m.67 dahilinde değerlendirme yapılırken, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanan seçim takviminin süjeleri etkileme şekline göre hareket edilmelidir. Şöyle ki; seçme yeterliliği ile alakalı yasa değişikliğinde bir yıllık sürenin hesabında oy verme günü dikkate alınması gerekirken, seçilme yeterliliği, usulü ve yönetimi ile ilgili değişiklikte ise, YSK tarafından açıklanan takvimde seçilmeye yönelik icrai ve kesin hüküm içeren durumlara yönelik süreler, yani seçimlerin resmi takvim başlangıcı ile seçim günü dikkate alınmalıdır.

Cemiyet Saymanınca teslim alınan Alındı Belgeleri, Alındı Belgesi Kayıt Defterine kaydedilir. Alındı Belgelerinin, eski ve yeni saymanlar arasında tutanakla devir teslimi yapılır. Forma veya sürekli form şeklinde bastırılan alındı belgeleri de başlangıçlar ve bitiş numaraları elli asıl ve elli koçan yaprağını ihtiva edecek şekilde gruplandırılarak yukarıda belirtilen usule göre kaydedilir. Üyeler sonraki seçimlerde aynı ya da başka organlara yeniden seçilebilir. Organlara seçilme niteliğini taşıyan asıl üyelerin listeleri Yönetim Kurulu’nca üye kayıt defterindeki bilgilere göre düzenlenir ve Genel Kurul salonunda ilan edilerek duyurulur. Organlarda boşalma oldukça yedekler en fazla oy almış olandan başlanarak aynı organ tarafından göreve çağırılmak suretiyle boşluklar doldurulur. Yönetim Kurulu asıl üyelikte 6, Onur Kurulu asıl üyelikte 8, Denetim ve Balotaj Kurulları asıl üyelikte 5 yıl kıdemi bulunan Cemiyet asıl üyeleri arasından seçilirler. Ayrıca başka adlarla ve gerek gördüğü kadar uzmanlık komisyonları kurabilir.

Anayasa Mahkemesinin diğer bir kararında[674] “…Anayasa idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu ilkesini getirmiştir. Maddesinde tanımlaması yapılan Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti oluşunun doğal ve zorunlu sonucu da budur…” denilmek suretiyle hukuk devletinin bir ilkesi olarak idarenin eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olması gerektiği belirtilmiştir. Maddesinde Sözleşme’deki hak ve özgürlükleri ihlal edilen kişinin ulusal makamlara başvuru hakkı güvence altına alınmıştır. Madde hükmü, ulusal bir makam ibaresini içerdiğinden; hak arama hürriyeti için kullanılacak yolun mutlaka yargı yolu şeklinde olması zorunlu değildir[639] . AİHM’nin askeri disiplin gerekçesiyle din ve vicdan özgürlüğünün kısıtlanabileceğine ilişkin kararları, özellikle YAŞ kararı ile TSK’dan çıkarılan kişilerin başvurularında yoğunlaşmaktadır. Başvuruları reddederken, çıkarma işleminin başvurucunun dini inanç veya görüşleri, eşinin türbanı veya dini vecibelerini yerine getirmesi nedeniyle değil, askeri disiplin ve laiklik ilkesini ihlal eden tutum ve davranışlarından dolayı tesis edildiğini belirtmektedir[626]. Mahkeme’nin bu konudaki kararlarına, askerlik gibi sıkı kuralların hâkim olduğu kurumlara gönüllü olarak giren kişilerin, din ve vicdan özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara katlanmakla yükümlü olduğu temel görüşü hâkimdir[627]. Maddesinde düzenlenmiş olup burada kişinin hangi hallerde özgürlüğünden yoksun bırakılabileceği kazuistik yöntemle yorum yoluyla genişletilemeyecek biçimde düzenlenmiştir. Maddede yine suç ve cezalara ilişkin temel ilkeler belirlenmiş, “İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz.”  denildikten sonra “ Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.” şeklinde bir istisna tanınmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarında, disiplin amirlerince hürriyeti bağlayıcı ceza verilmesinde Anayasaya aykırılık görmemiştir[559]. Anayasa Mahkemesi yakın tarihli bir kararında, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli üniformalı askeri personel yanında sivil personele de disiplin yaptırımı olarak hürriyeti bağlayıcı ceza verilebileceğine karar vermiştir[560]. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve yargı kararları çerçevesinde, Disiplin Mahkemelerince verilen oda ve göz hapsi cezaları;  idari nitelikte olmayan, yargı organınca yargısal faaliyet sonucu verilen ve kişinin fiziki özgürlüğünün sınırlanması sonucunu doğuran yargısal kararlar olarak tanımlanabilir.

Bakanlar Kurulu, bu siyasetin yürütülmesinden birlikte sorumludur. Güven istemi, ancak üye tamsayısının salt çoğunluğuyla reddedilebilir. Başbakan, Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır. Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri, Cumhurbaşkanınca atanır. Meclisteki siyasi parti gruplarında, Meclis soruşturması ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz. Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır. Bakanlar Kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin katılamadıkları oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere bir bakana yetki verebilirler. Ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy kullanabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için, bir yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin sonuna kadar devam eder.

Kıtadan veya görev yerinden izinsiz uzaklaşılmasından itibaren 24 saat içinde yakalanan[122] veya kendiliğinden dönen faillerin fiilleri bu suçu oluşturmamaktadır. Hizmetle ilgili olmayan bir husus hakkında astın doğru söyleme­miş olması, bu suçu oluşturmaz. Hizmete ilişkin olsa bile herhangi bir üstün sorusuna karşı bilerek doğru söylememek bu suçu oluşturmaz[115]. Amir ve üste saygısızlık fiili “toplu asker karşısında”[95] veya “silahlı iken”[96] işlenirse AsCK’nun 82/1. AsCK’nun 150/1-C maddesinde[66], askeri elbise ile halk nazarında mayup[67] görülen kimselere bilerek refakat eden askeri şahısların bir aydan altı aya kadar cezalandırılacakları düzenlenmiştir. Fıkrasında ise, mayup kimselere bilerek refakatin az vahim halinde kısa hapis cezası verileceği belirtilmiştir. Böylece fiilin az vahim hali askeri kabahat niteliğini korumaktadır. Madde metninde geçen “mühimce hasar” deyimi, askeri aracın hareket kabiliyetini ve savaş gücünü etkileyecek ve onu hizmet dışı bırakacak nitelikteki hasarlardır[61].

Bu bağlamda, özellikle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da ele alınmış olan tüketici satım sözleşmeleri, taksitli ve kampanyalı satışlar, kapıdan ve mesafeli sözleşmeler ve tüketici kredisi sözleşmeleri incelenecektir. Bunun yanı sıra genel işlem şartlarının yer aldığı sözleşmelerde tüketicinin korunması, imalatçının sorumluluğu, turistik gezi sözleşmeleri, devre tatil gibi konular da incelenecektir. Derste, Avrupa Birliği’nin tüketicinin korunması alanında yayınlanmış yönergeleri ve çeşitli Avrupa ülkelerinin mevzuatı mukayeseli olarak değerlendirilecektir. Dersin sonunda muhtelif sözleşme türleri özelinde tüketicinin haklarının ve sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin neler olduğu ve uyuşmazlık çözüm yolları özümsenmiş olacaktır. Bu dersin amacı; bir araştırma ve uygulama alanı olarak adli psikolojinin tanıtılması, DSM-5’e gore kisilik bozukluklari, duygudurum bozukluklari ile suç ilişkisinin incelenmesi, isnat (kusur) yetenegi ile fiil ehliyeti düzenlemelerinin anlaşılmasıdır. Bu ders, psikoloji alanındaki araştırma sonuclarinin ve kuramsal aciklamalarin yasal süreci nasıl bilgilendirdiğini göstererek psikoloji ve hukuk arasındaki ilişkinin anlaşılmasını sağlamak üzere planlanmıştır. Başlıklar; ceza adalet sistemi, suç ve suçluluk, DSM-5’e gore kisilik bozukluklari ve duygudurum bozukluklari, onarici adalet sistemi, mahkemelerin işleyiş biçimi, cocuk suclulugu, çocuk ifadelerinin guvenilirligi, kriter bazli ifade analizi, adli psikologların adalet sistemi içindeki rol ve işlevleri konularını içermektedir. Bu ders, AB’nin hem kurumsal yapısının yasal dayanaklarının genel analizini, hem kendine özgü hukuk sistemini hem de rekabet politikası da dahil olmak üzere iç pazarının temel unsurlarını ele almaktadır. İç Pazar düzenlemelerinin oluşturulması ve işleyişi, İç Pazar yapısını tamamlayacak şekilde rekabet hukuku ilkelerinin altında yatan temel ilkeler, AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın ve ABAD’ın malların, kişilerin, hizmetlerin (ve çok daha fazlasının serbest dolaşımı) ve rekabet hukukuna ilişkin temel içtihadı incelenecektir. AB-Türkiye Gümrük Birliği ve taraflar arasındaki ilişkileri yöneten yasal metinlere özel vurgu yapılmak suretiyle, AB’nin ortak ticaret politikası ortaya konulacaktır. Bu ders kapsamında; toplum yaşamı ve toplumsal düzen kuralları ve bu bağlamda hukukun toplumdaki işlevi ile hukuk kurallarının örf ve adet, ahlak ve din kuralları ile karşılaştırılması, farklı yönlerinin ortaya konulması, hukukun kaynakları ve bölümleri, hukukun temel kavramlarından birisini oluşturan hak kavramı, hukuki olay, eylem ve işlemler ile yargı örgütü kapsamlı bir şekilde incelenir. Ayrıca, hukukta normlar hiyerarşisi kavramı ile fonksiyonları, pozitif hukuk, tabii hukuk ve kavramları incelenir.

Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz. Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir. Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı, başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri, idarî yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.

Disiplin Kurullarının üye sayısı ise, kurulduğu Komutanlığa göre değişmektedir. Mesela Jandarma Genel Komutanlığı Disiplin Kurulu 6 kişiden, Sahil Güvenlik Komutanlığı Disiplin kurulu ise 4 üyeden oluşmaktadır. 113  ; Örneğin, 657 SK’da “yer değiştirme cezası” adı altında bir disiplin cezası yokken, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununda bu tür bir ceza türüne yer verilmiştir. Yine, borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak 657 SK’da kınama cezasını gerektiren bir fiil olarak sayılmışken, aynı durum 2802 SK’da kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren bir fiil olarak kabul edilmiş, TSK Personel Kanunu ve Subay sicil Yönetmeliğine göre de TSK’dan çıkarmayı gerektiren bir eylem olarak düzenlenmiştir. Zira anılan madde hükmüne göre, fail firara giderken beraberinde silah, mühimmat, savaş araç ve gerecini götürmüş ise veya fail hizmet yaparken kaçmış ise gün unsuru aranmaz ve cezası artırılır. Örneğin fail firara giderken yanında mühimmat götürürse ve 24 saatlik süreyi geçirmeden bu süre içerisinde yakalanmış olursa artık fiili disiplin tecavüzü niteliğinde değil, AsCK’nun 68/2. Başka bir kararında; “…Davacı hakkında tesis edilen ikinci işlem, sebep işlemi olarak idari uyarı yazısına dayalı olarak tesis edilen disiplin ceza puanının düşülmesi işlemidir. Bu işlem sebep yönünden birinci işleme dayalı olarak tesis edilen bununla birlikte tamamen ondan bağımsız ve ayrı bir idari makam olan Kara Kuvvetleri Komutanlığınca tesis edilen işlemdir. Kara Kuvvetleri Komutanlığının yetkili amir tarafından tesis edilen idari uyarı işlemini geri alma, niteliğini değiştirme veya başka bir işlem tesis etme yetkisi bulunmamakta, buna karşın bu işleme dayanarak yeni işlem tesis edebilmesi mümkündür. Askeri Ceza Kanunu’nun yukarıdaki hükümleri dikkate alındığında;  olağan idari işlemlerden farklı olarak disiplin cezalarının veren yetkili amir tarafından geri alınamayacağı esası pozitif normlarla teyit edilmekte, cezanın kesinliği ile yürürlüğü aynı tebliğ işlemine bağlanmakta,  bu çerçevede de özel bir tebliğ şekli öngörülmüş bulunmaktadır.

Disiplin kurulları dosyayı aldıkları tarihten itibaren 30 gün içinde karar vermek zorundadır. Kurul karar aldıktan sonra atamaya yetkili amir tarafından ceza verilir[374]. Uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazlar ile ilgili işlerde ise, itiraz dilekçesi ile cezaya ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde karar vermeleri gerekmektedir. Disiplin amiri kendisi soruşturma yaptığında, disiplin suçuyla ilgili tanık dinleyebilir ve gerekli yazılı delilleri toplayabilir. Neticesinde failin savunmasını alıp disiplin cezası verebilir. Ayrıca bir disiplin suçunun her hangi bir soruşturma yapılmadan da kanıtlanabilmesi mümkün ise, doğrudan failin savunması alarak disiplin cezası da verebilir[340]. Hatta bu şekilde hareket etmesi daha isabetli bir uygulama olur[341]. Ancak örneğin memurun 2 gün görevine gelmemesi gibi objektif nitelik taşıyan bir olayın ayrıca araştırılması gerektiğini söylemek, disiplin suç ve cezalarının işlevini göz ardı etmek olur[343]. AsCK’da, herhangi bir şekilde maiyetinin disiplin suçu oluşturan fiili olduğunu öğrenen disiplin amirinin soruşturma yapması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Disipline aykırı fiilin niteliğine göre herhangi bir soruşturma yapmadan AsCK’nın 175. Örneğin, kıyafeti bozuk bir şekilde ve şapkasız olarak bina dışında dolaşan bir maiyetiyle karşılaşan disiplin amirinin herhangi bir soruşturma yapmasını gerektirecek durum yoktur[310].